10 Ekim 2017 Salı

Resmi Evrakta Sahtecilik Cezası

Bilindiği gibi insan yapısı gereği yanlış yapmaya meyilli bir varlık olduğu için cezai yaptırımlar ağır olsa dahi suç kavramı önüne geçilemeyen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum bürokraside de kendini resmi belgede sahtecilik suçu olarak göstermektedir. Bilindiği gibi resmi belgede sahtecilik suçu kendisine ya da bir başkasına çıkar sağlamak amacıyla resmi bir belge düzenlemek, resmi bir belgede tahrifat yapmak fillerini tanımlayan suç çeşididir. Özellikle son yıllarda teknolojik gelişmelere bağlı olarak belgede tahrifat yapmak ya da sahte bir belge oluşturmak oldukça kolaylaşmış durumdadır. Bu suç çeşidinin yaygınlaşmasının bir sonucu olarak da resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili pek çok insanın kafasında soru işaretleri oluşmaktadır. İşte yazımızda bu soruları teker teker yanıtlamaya çalışacağız. Resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili karşımıza sık çıkan soruları şu şekilde sıralamak mümkündür: Özel evrakta sahtecilik cezası nedir evrakta sahtecilik zamanaşımı süresi nedir evrakta sahtecilik cezası 2018 yılında değişecek mi resmi evrakta sahtecilik suçu paraya çevrilir mi resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili Yargıtay kararları resmi evrakta sahtecilik suçunun ertelenmesi mümkün müdür resmi belgede fikri sahtecilik nedir imza taklit etmenin cezası nedir 


Özel Evrakta Sahtecilik Cezası Nedir 

Özel evrakta sahtecilik en az resmi evrakta sahtecilik kadar sık karşımıza çıkan bir suç çeşididir. Özel Evrakta sahtecilik bilindiği gibi kişinin özel nitelikte olan bir belgeyi kendisine ya da bir başkasına çıkar sağlamak amacıyla tahrif etmesi ya da sahte bir özel belge düzenlemesi fiilini karşılayan suç çeşididir. Buradan hareketle, özel evrakta sahtecilik suçu özel bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, kullanılması ya da tahrif edilmesidir. Peki özel evrakta sahtecilik cezası nedir?  


Evrakta Sahtecilik Zamanaşımı 

Hemen hemen her suç tipinde olduğu gibi resmi evrakta sahtecilik suçunda da insanların en fazla merak ettiği konuların başında resmi evrakta sahtecilik zamanaşımı süresi nedir sorusu gelmektedir. Resmi evrakta sahtecilik zamanaşımı süresi 8 yıldır. Buradan hareketle, resmi evrakta sahtecilik suçu 8 yıl içinde soruşturulmazsa daha sonra ceza verilemez. 

Evrakta Sahtecilik Cezası 2018

Evrakta sahtecilik cezası 2018 yılında değişecek mi sorusu oldukça sık karşımıza çıkan bir sorudur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki resmi evrakta sahtecilik cezası 2018 yılında değişecek mi sorusuna kesin bir cevap verebilmek mümkün değildir. Ancak önceki uygulamalara bakarak bu konuda bir tahminde bulunmak mümkündür. Şöyle ki 2015 yılında yapılmaya başlayan yargısal alandaki değişiklikler ve sonrasında 2016 yılında OHAL süreci ile birlikte atılan yargısal alanda reform adımlar ile birlikte hukuk düzeni birçok suç için ceza indirimleri öngörmektedir. Hal böyle olunca kamuoyunda resmi evrakta sahtecilik cezası da değişecek beklentisi oluşmaya başladı. Ancak en azından şimdilik yaşama organının gündeminde böyle bir değişikliğin olmadığını söylemekte fayda var. 

Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu Paraya Çevrilir mi 

Resmi evrakta sahtecilik suçu paraya çevrilir mi sorusu resmi evrakta sahtecilik konusunda en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Bu sorunun sık gelmesinin bir diğer sebebi ise özel evrakta sahtecilik suçu ile resmi evrakta sahtecilik suçlarının birbirine karıştırılıyor olmasıdır. Bilindiği gibi özel evrakta sahtecilik suçu para cezasına cevrilebilen suçlar arasındadır. 

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları

Resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili Yargıtay kararları ne yöndedir sorusu resmi evrakta sahtecilik hususunda oldukça önemli bir sorudur. Özellikle imza taklit etme fiili ile oldukça sık karşımıza çıkan bir suç çeşidi olan resmi belgede sahtecilik suçu birçok Yargıtay kararına konu olagelmiştir. İmza taklit etme suretiyle işlenen resmi belgede sahtecilik suçu özelinde Yargıtay kararları imzası taklit edilen şahsın rızasını ve imzayı taklit eden şahsın zarar verme ya da kendisine veya başkasına çıkar sağlama kastına göre bir değerlendirme yaparak buna göre suç vardır ya da yoktur deme eğilimindedir. Şöyle ki eğer imzası taklit edilen şahsın imza taklit etme eyleminde rızası varsa ve buna ek olarak imzayı taklit eden şahsın imzasını taklit ettiği kişiye zarar verme kastı yoksa bu noktada suç unsuru bulunmamaktadır. Ancak bu şartlardan birinin bile yerine gelmediği noktada Yargıtay imza taklidi eylemini suç olarak görmektedir. Örneğin, rızası olmaksızın birisinin imzasını taklit etmek suç teşkil etmektedir. Yine birisine zarar verme amacıyla imzasını taklit etmek de suç sayılmaktadır.  


Resmi Evrakta Sahtecilik Suçunun Ertelenmesi 

Resmi evrakta sahtecilik suçunun ertelenmesi mümkün müdür sorusu resmi evrakta sahtecilik suçu hakkında karşımıza oldukça sık çıkan sorulardan birisidir. Öncelikle, resmi evrakta sahtecilik suçunun ertelenmesi mahkumun alacağı ceza ile ilgilidir. Şöyle ki 2 yıl ya da daha az süreli bir hapis cezası alan mahkum için hapis cezasının ertelenmesi söz konusudur. Erteleme durumunda hapis cezası uygulanmaz. Ancak resmi evrakta sahtecilik suçunun ertelenmesi bazı ek şartlara da bağlıdır. Bu ek şartlar ilgili kişinin yani resmi evrakta sahtecilik suçu işlemiş ve mahkum olmuş kişinin daha önce kasten işlenmiş bir suç nedeniyle mahkum olmamış olması gerekmektedir. Bu duruma ek olarak mahkemenin ilgili kişinin bir daha suç işlemeyeceğine yönelik bir kanaate varmış olması gerekmektedir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus hakimin bu noktada geniş bir takdir yetkisinin bulunmasıdır. Yani bu noktada hakim sanıktan kamunun ya da özel kişinin uğradığı zararı tazmin etmesini şart olarak öne sürebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise her ne kadar hapis cezasının ertelenmesi durumunda hapis cezası fiilen uygulama alanı bulmuyor olsa da hapis cezası hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle sanığın hayatına doğrudan doğruya etkide bulunur. Şöyle ki, resmi evrakta sahtecilik suçu nedeniyle mahkum olmuş ve bu sebeple 1 yıldan fazla hapis cezasına çarptırılmış olan hükümlünün memur olması veya bir kamu görevine aday olması mümkün değildir.  

İmza Taklit Etmenin Cezası Nedir 

İmza taklit etmek oldukça sık karşımıza çıkan bir durum olduğu için imza taklit etmenin cezası nedir sorusu birçok insanın aklında yer etmiş bir sorudur. Bu soruya daha net bir cevap verebilmek için imza taklit erme hususunda imzası taklit edilen şahıs ile imzayı taklit eden şahsın amaçları göz önünde bulundurulur. Şöyle ki imzayı taklit eden şahıs imzasını taklit ettiği kişiye zarar verme kastı ile hareket etmiyorsa, imzası taklit edilen şahsın bu eylemde rızası varsa yani imzasını taklit edilmesini kendisi talep ettiyse imza taklit etme fiili suç teşkil etmez. Ancak bu olumsuz şartların birinin bile varlığı halinde yani imza taklit eden şahıs imzasını taklit ettiği kişiye zarar verme kastı taşıyor ise ya da imza taklit eden kişi imzasını taklit ettiği şahsın rızası olmaksızın bu eylemi gerçekleştiriyor ise yapılan bu eylem her iki durumda da suç teşkil etmektedir. Zaten resmi evrakta sahtecilik suçu özelinde ki Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu durumlara ek olarak imza taklit etme eyleminin suç teşkil ettiği hallerde imza taklit etme eylemi resmi bir evrak üzerine yapılıyorsa resmi evrakta sahtecilik suçundan, özel bir evrakta gerçekleşmesi durumunda ise özel evrakta sahtecilik suçunda bahsedilir. Peki bu suçun yani resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası nedir? Bilindiği gibi resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası suçun basit hali için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası iken suçun nitelikli hali için 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır. 

1 Haziran 2017 Perşembe

Hırsızlık Suçu Cezası

Tarihin her döneminde her toplumda görülen bir suç tipi olarak karşımıza çıkan hırsızlık suçu cezası hafif olsun ağır olsun her ceza sisteminde tanımlanmıştır. Her ne kadar günümüzde geçmişe göre nispeten daha ağır yaptırımlara tabi olsa da hırsızlık suçu halen en sık işlenen suç tipleri arasında yerini almaktadır. Özellikle, teknolojinin oldukça hızlı geliştiği günümüz dünyasında ne yazık ki hırsızlık suçu daha da çeşitlenen tabiri caizse dallanan budaklanan bir yapıdadır. Peki hırsızlık suçu nedir? Hırsızlık suçu başkasına ait olan bir malı sahibinin rızası olmadan elde etme eylemi olarak tanımlanabilir. Bu açıdan bakıldığı zaman gasp suçu ile karıştırılmaktadır. Ancak hırsızlık suçu ile gasp suçu arasındaki fark nedir sorusuna verilecek kesin cevap gasp diğer bir ifadeyle yağma suçu mağdurun yani mal sahibinin suçtan haberi varken cebir ve şiddet kullanmak suretiyle malı elde etme eylemini tanımlarken hırsızlık suçu mağdurun yani malın malikinin haberi olmaksızın malı elde etme fiilini tanımlamaktadır. Hırsızlık suçunun oldukça sık görülen bir suç tipi olması sebebiyle hırsızlık hususunda birçok soru ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu soruları kısaca hırsızlık suçu para cezasına çevrilmesi mümkün bir suç mudur hırsızlık suçu TCK 142 içinde nasıl tanımlanır hırsızlık suçu şikayete bağlı mı hırsızlık suçu zamanaşımı süresi nedir hirsizliktan ne kadar ceza alinir 18 yaş altı hırsızlık suçunun cezası nedir hırsızlık suçu savunma dilekçesi nasıl yazılır bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık cezası nedir şeklinde sıralamak mümkündür. Şimdi bu soruları kısaca cevaplayalım.

Hırsızlık Suçu Para Cezasına Çevrilmesi Mümkün Bir Suç Mudur

Öncelikle, hırsızlık suçu para cezasına çevrilmesi mümkün bir suç mudur sorusu hırsızlık suçu cezası hususunda karşımıza oldukça sık çıkan bir soru olarak gösterilebilir. Bu soruya Türk Ceza Kanunu son derece açık ve net bir şekilde yanıt vermektedir. Buna göre herhangi bir suç sebebiyle 2 yıl ya da daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilmiş olan kişi daha önce kasıtlı bir suç sebebiyle 3 aydan fazla süreyle hapis cezasına mahkum edilmemiş ise hapis cezasının para cezasına çevrilmesi mümkündür. Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi için gereken bir diğer şart ise mahkeme heyetinde mahkumda oluşan pişmanlık neticesinde suçun bir daha islenmeyecegi kanaatinin oluşması olarak gösterilebilir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus miras 18 yaşının altındaki kişiler ve 65 yaşın üstündeki kişiler için 3 yıllık bir ceza limitinin ön görülüyor olmasıdır. Başka bir deyişle, reşit olmayan kişiler ve 65 yaşın üstündeki kişiler 3 yıl ya da daha az bir süreli hapis cezasına mahkum olmaları durumunda cezalarının para cezasına çevrilmesi söz konusu olmaktadır. Tabi ki bu durumda da mahkeme heyetinde failde görülen pişmanlık sonucu suçun tekrar islenmeyecegi düşüncesinin oluşması gerekmektedir. Bütün bu koşullara ek olarak, mahkeme heyeti hapis cezasının para cezasına çevrilmesini failin işlediği suç sebebiyle meydana getirmiş olduğu zararı tazmin etmesi şartına bağlayabilir. Hatta bu durumda mahkeme heyeti zararın tazmin edilmesine kadar geçen sürede failin ceza infaz kurumunda hapis cezasını çekmeye devam etmesine de karar verebilir.  

Hırsızlık Suçu TCK 142 İçinde Nasıl Tanımlanır

Hırsızlık suçu TCK 142 içinde nasıl tanımlanır sorusu hırsızlık suçu cezası hususunda karşımıza çıkan önemli sorulardan birisidir. Çünkü bir suç çeşidinin tipteki tanımı bize tam olarak yapmamamız gerekeni kesin ve keskin çizgiler ile belirtir. Nitelikli hırsızlık suçu TCK 142 içinde tanımlanan bir suçtur. Buna göre hırsızlık suçunun; kime ait olursa olsun kamu kurum veya kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında halkın kullanımına tesis edilmiş olan bir ulaşım aracı içinde veya bunların duraklarında bulunan bir eşya hakkında, bir afeti önleme ya da etkisini azaltma amacıyla kamu yararına tesis edilmiş olan bir eşya hakkında, kullanımları gereği açıkta bırakılmış olan bir eşya hakkında işlenmesi durumunda faile 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir. Bunun yanında, hırsızlık suçunun malını koruyamayacak durumda olan bir kişiye karşı, çantasını taşıyan bir kişiye karşı, (yan kesicilik) doğal afet ya da toplumsal olayların yarattığı karışıklık ortamından yararlanmak suretiyle, bir anahtar ve benzeri bir aletle kapı kilidinin etkisiz hale getirilmesi suretiyle, bilişim sistemlerinden yararlanmak suretiyle, tanınmamak için kılık değiştirmek ya da resmi sıfat takınmak suretiyle, büyük ya da küçükbaş hayvanın malikinin rızası olmaksızın almak suretiyle, herkesin girebileceği bir binada kilit altında özel korumaya alınmış olan bir malı malikinin rızası olmaksızın almak suretiyle işlenmesi halinde faile 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir. Bütün bunlara ek olarak hırsızlık suçunun basit hali Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre sahibinin rızası olmaksızın başkasına ait olan bir malı, kendisine ya da başkasına yarar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden alan kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.

Hırsızlık Suçu Şikayete Bağlı Mı

Hırsızlık suçu şikayete bağlı mı sorusu hırsızlık suçu cezası hususunda karşımıza sık sık çıkan sorulardan birisidir. Bu soruya verilecek olan en net cevap hayır şeklinde olacaktır. Başka bir deyişle, hırsızlık suçu mağdurun herhangi bir şikayeti olmaksızın resmi makamlar tarafından re'sen soruşturulur. Hırsızlık suçu şikayete bağlı değildir. Hırsızlık suçunun basit hali için dava zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu süre 8 yıldır. Buna ek olarak, hırsızlık suçunun basit hali uzlaşma mekanizmasına tabidir. Yani taraflar arasında önce uzlaşma aranması esastır. Uzlaşma olmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma aşamalarına geçilir. 

Hırsızlık Suçu Zamanaşımı Süresi Nedir

Hırsızlık suçu zamanaşımı süresi nedir sorusu hiç kuşkusuz hırsızlık suçu cezası hususunda en sık karşımıza çıkan sorulardan birisidir. Hırsızlık suçunun basit hali için ön görülmüş olan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yani suçun işlenmiş olduğu tarihten itibaren 8 yıl içinde yapılacak bir şikayet ile soruşturma ve kovuşturma yapılır. 

Hirsizliktan Ne Kadar Ceza Alinir

Hirsizliktan ne kadar ceza alinir sorusu hırsızlık suçu ve hırsızlık suçu cezası konularında çok sık sorulan bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle, hırsızlık suçunun basit hali için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Hırsızlık suçunun basit halinden kasıt sahibinin rızası olmaksızın bir eşyayı kendisine ya da bir başkasına çıkar sağlamak amacıyla elde etme eylemidir. Bunun yanında, hırsızlık suçunun nitelikli hali için öngörülen ceza suçun hangi durumdaki hangi eşyaya karşı işlenmiş olduğuna göre değişiklik göstermektedir. Buna göre, hırsızlık suçunun kamu yararına ayrılmış olan bir eşyaya karşı, toplu ulaşım aracında ve bu araçların duraklarında bulunan bir esyaya karşı bir doğal afet ya da başka bir felaketin etkilerini azaltmak amacıyla tahsis edilmiş olan bir eşyaya karşı, kullanımı gereği açıkta bırakılmış olan bir eşyaya karşı işlenmesi halinde verilecek olan ceza 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası şeklinde olacaktır. Buna ek olarak, hırsızlık suçunun nitelikli hallerinin başka şekilleri de mevcuttur. Buna göre, hırsızlık suçunun; malvarlığının koruyamayacak durumda olan ya da ölmüş olan bir kişinin malını almak suretiyle, kişinin üstünde taşıdığı bir taşınır eşyayı el becerisi ile almak suretiyle, doğal bir afetin ya da toplumsal bir olayın olumsuz etkisinden yararlanmak suretiyle, kilitli olan bir eşyayı kilidi açarak almak suretiyle bilişim sistemlerinin sağladığı kolaylıkla faydalanmak suretiyle, tanınmamak için herhangi bir tedbir almak ya da sahte resmi sıfat kullanmak suretiyle, başkasına ait büyük baş veya küçük baş bir hayvanı malikinin rızası olmaksızın almak suretiyle, herkesin girebileceği bir alanda kilit altında muhafaza edilen bir eşyayı sahibinin rızası olmaksızın almak suretiyle işlenmesi halinde faile verilecek olan ceza 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu durumlara ek olarak, hırsızlık suçunun sıvı ya da gaz halinde temin edilen bir enerji türüne ait olan bir tesiste söz konusu enerji hakkında işlenmesi durumunda faile verilecek olan ceza 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olacaktır. Ayrıca bu depolanmış enerji hakkında işlenen suçun herhangi bir örgütün faaliyeti kapsamında işlenmesi durumunda verilecek olan 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası yarı yarıya arttırılır ve buna ek olarak 10.000 güne kadar adlî para cezası verilir. 

18 Yaş Altı Hırsızlık Suçunun Cezası Nedir

18 yaş altı hırsızlık suçunun cezası nedir sorusu hırsızlık suçu cezası hakkında en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. 18 Yaş altı hırsızlık suçunun cezası çalınan malın değerine, failin daha önce benzer bir suçtan sabıkasının olup olmamasına, yargı makamlarında failin pişmanlık yaşadığına dair bir kanaat oluşup oluşmamasına bağlıdır. Şöyle ki, failin daha önce benzer bir suçtan sabıkası olmaması, failin 2 yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkum edilmemiş olması, (18 yaşından küçük ya da 65 yaşından büyük ise 3 yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkum edilmemiş olması) ve son olarak yargı mercilerinde failin işlemiş olduğu suç dolayısıyla derin bir pişmanlık yaşadığına dair bir kanaatin oluşması halinde failin mevcut suçu sebebiyle mahkum edildiği hapis cezasının ertelenmesi söz konusu olabilir. Böylece fail hırsızlık suçu sebebiyle hapis cezasını cezaevinde çekmemiş olur. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus hapis cezasının ertelenmesi için yukarıda belirtilen şartlarının hepsinin bir arada bulunması gerekliliğidir. 

Hırsızlık Suçu Savunma Dilekçesi Nasıl Yazılır

Hırsızlık suçu savunma dilekçesi nasıl yazılır sorusu hiç şüphesiz hırsızlık suçu cezası hususunda oldukça sık karşılaştığımız sorulardan birisidir. Bu sebeple, hırsızlık suçu savunma dilekçesi aşağıdaki gibi olmalıdır.

 ........... MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ'NE 
DOSYA ESAS NO:

SANIK: 

ADRES:

VEKİLİ:

Av. .... .... (TC Kimlik No)

ADRES: 

MÜŞTEKİ:
.... .... (TC Kimlik No)

ADRES:

KONU: 

SUÇ: Hırsızlık

DAVA DEĞERİ:  

AÇIKLAMALAR: 
Sanık müvekkilim 25/02/2017 tarihinde yaşının küçüklüğünün, yaşadığı maddi ve ailevi sıkıntıların etkisiyle alkol aldıktan sonra Ahmet B.'ye ait olan eve girip evinde salonda bulunan televizyonu almıştır. Olaydan sonra sanık müvekkilim pişmanlık duyduğu için aldığı eşyayı yerine geri bırakmıştır. Olay sonrasında Ahmet B.'yi arayan sanık müvekkilim olay sebebiyle oluşan zararı karşılayacağını belirtmiştir. Olay sebebiyle pişmanlığı devam eden müvekkilim aynı gece Ahmet B. ile konuşmasından hemen sonra polise teslim olmuştur. 

Yukarıda da belirtildiği gibi sanık müvekkilim olay sebebiyle derin bir pişmanlık duymuş olup bu sebeple mağdur Ahmet B.'yi arayarak zararın karşılamak istediğini söylemiş ve kendi rızası ile polise teslim olmuştur. Buna ek olarak, sanık müvekkilimin suçu işlediği anda 18 yaşından küçük olmasının, yaşadığı maddi ve ailevi zorlukların, ve alkolün etkisinin kendisini suça ittiği ve yaptığı fiilin tam olarak farkında olmadığı açıktır. Ayrıca sanık müvekkilimin reşit olmaması ve cezaevi koşullarının ruh sağlığı açısından kendisini daha da zor bir duruma düşürmesi söz konusu olduğundan ve suçun samimi ikrarı sebebiyle delillerin karartılma ihtimali kalmadığından kendisinin tahliye edilmesine karar verilmesini Sayın Mahkemeden talep ederiz. 

SONUÇ VE TALEP: Belirtilen nedenler, sanığın ikrarı ve sanığın yaş küçüklüğü ve ruhsal durumu nedeni ile tahliyesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 

Sanık Vekili 
Avukat 

Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık Cezası Nedir

Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık cezası nedir sorusu hırsızlık suçu cezası hakkında karşımıza en sık çıkan soruların başında gelmektedir demek yanlış olmayacaktır. Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde de belirtildiği üzere bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık cezası hırsızlık suçunun nitelikli halini kapsamaktadır. Başka bir deyişle hırsızlık suçunun bu sekilde işlenmesi hırsızlık suçunun nitelikli halini teşkil etmektedir. Peki bina içinde nuhafaza altına alınmış olan esya hakkında hırsızlık cezası nedir? Bu soruya verilecek olan en net cevap 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası şeklinde olacaktır. Çünkü bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçu hırsızlık suçunun nitelikli halini teşkil etmektedir.

Vergi Kaçırma Suçu Cezası

Yönetenlerle yönetilenler arasında hep süregelmiş olan çekişmenin belki de en önemli sebebi vergi sistemidir. Sosyal birliktelik toplumun yaşama geçirilmesi ve varolabilmesi ve bunun için gerekli sistemlerin verimliliği olmaktadır. Tabi ki organizma gibi insanın doğası gereği ürettiği kaynaklar "başkaları" ile paylaşma düşüncesine gene uzaktır. Bu da onun döneminde bir tane "sorun" oluştu. Bu bakış açısı da beraberinde devlet mekanizmasının korkulu rüyası haline gelen vergi kaçırma suçu olgusunu ortaya çıkarır. Bunun da doğal bir sonucu olarak vergi kaçırma suçu cezası kavramı bu olgunun karşısına çıkarılmıştır. İşte hemen hemen tüm insanları ilgilendirmektedir. Bu sebeple vergi kaçakçılığı suçuyla ilgili birçok soruyla karşı karşıya kalmaktayız. Bu soruları kısaca vergi kaçakçılığı ihbar etmek muhafazakar usul kanun 359 / a-2 Maddesi ne kastediyor, vergi kaçakçılığı nedir vergi kaçakçılığı nedir, ihbar ikramiyesi nasıl alınır vergi kaçakçılığı nedir yapılır kaçakçılığı nedir kısaca nasıl tanımlanır vergi kaçakçılığı makale konusu yapılmış bir suç mu şeklinde sıralamak mümkündür .  

Vergi Kaçakçılığı İhbar 

Önceden sıkılmak, vergi kaçakçılığı ihbar etmek, vergi kaçakçılığı, suçu cezası, hususunda en sık karşımıza vermek soruların başında gelmiyor demek yanlış yaptıracaktır. Vergi durumuna göre cevap evet ile gösterilir. Denetim ve ihbarlar. Yazılı başvuruda bulunmak suretiyle vergi kaçakçılığı. Ancak bu noktada dikkat doğru anlamak husus ihbarın suca şartları belgelerine zor zorunluluğudur. Bunun yanında ikramiye talebi olması durumunda bu talebin de dilekçede belirtilmesi gerekir. 

Vergi Usul Kanunu 359 / a-2 Maddesi 

Vergi Usul Kanunu 359 / a-2 Maddesi hileli vergi suçunda ceza unsurunu düzenlemektedir. Buna göre, Vergi Usul Kanunu'nun 357. Maddesinde yer alan fiilleri işleyen kişilerin yine Vergi Usul Kanunu'nun 345. Maddesinde yazılı cezadan ayn olarak 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ve hapis cezası süresi kadar ticaretten, meslekten, sanattan men edilme cezası almaları ön görülmektedir. Görüldüğü gibi Vergi Usul Kanunu 359 / a-2 Maddesi Vergi Usul Kanunu'nun 357. ve 345. Maddelerine atıfta bulunmaktadır. Vergi Usul Kanunu'nun 357. maddesi hileli vergi suçunu tanımlamaktadır. Madde hükmüne göre beyan edilmiş olsun ya da olmasın çifte defter kullanmak, sahte veya yanıltıcı vesika tanzim etmek, vesikaları tahrif etmek, vergi kanunlarına göre tutulması gereken defterleri tahrif etmek, vergi kanunlarına göre tutulması zorunlu olan defterlerin sahifelerini yok etmek, vergi kanunlarına göre tutulması gereken defter ya da vesikaları yok etmek ya da gizlemek, bir vergilendirme dönemi içinde tutarı 20.000 Türk Lirası'nı aşan satış bedeli ya da bir vergilendirme döneminde tutarı 5.000 Türk Lirası'nı aşan ücret, komisyon, faiz, kira bedeli, iştirak kazancı gibi genel olarak hasılat teşkil eden gelir çeşitlerini vergi kanunlarına göre tutulması zorunlu olan deftere kaydetmemek suretiyle verginin tahakkuk ettirilmemesine ya da eksik tahakkuk ettirilmesine sebep olan kişinin bu eylemi hileli vergi suçu teşkil etmektedir. Buna ek olarak, yine Vergi Usul Kanunu 359 / a-2 Maddesi aynı kanunun 345. Maddesine atıfta bulunmaktadır. Öncelikle, Vergi Usul Kanunu'nun 345. Maddesi vergi kaçakçılığı suçunun cezasını düzenlemektedir. Buna göre, vergi kaçakçılığı suçu cezası olarak mükellefin kaçırdığı vergi miktarının 3 katı kada ceza ödemesi öngörülmüştür. Bununla beraber, aynı kanun hükmü, birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek icra edenler için verilecek olan cezanın 2500 Türk Lirası'ndan az olamayacağını belirtmektedir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus bu ceza alt sınır miktarının veraset ve intikal vergileri için geçerli olmadığı gerçeğidir. Yani birinci sınıf tüccar olarak tabir edilen bir kişi ya da serbest meslek icra eden bir kişi veraset ve intikal vergisi konusunda bir vergi kaçakçılığı suçu işlerse ödemesi gereken ceza 2500 Türk Lirası alt sınırından belirlenmez. Yani kısaca veraset ve intikal vergileri için bu kanun hükmü uygulanmaz. Bunun yanında, yine Vergi Usul Kanunu'nun 345. Maddesine göre ikinci sınıf tüccar olarak tabir edilen tüccarlar için vergi kaçakçılığı suçu cezası 1000 Türk Lirası'ndan az olamaz. Ayrıca bu sayılan meslek grupları dışında kalan mükellefler için vergi kaçakçılığı suçu cezası 100 Türk Lirası'ndan az olamaz. 


Vergi Kaçakçılığı Nedir 

Vergi kaçakçılığı nedir sorusu vergi kaçakçılığı suçu cezası hususunda karşımıza en sık çıkan soruların başında gelmektedir. Vergi kaçakçılığı kesinleşmiş olan bir verginin mükellefi tarafından ödenmemesi fiilinin teşkil ettiği suç çeşididir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi verginin tarh tebliğ tahakkuk ve tahsil aşamalarını geçip kesinleşmiş olması gerekmektedir. Bu duruma ek olarak, verginin idareye ödenmemiş olması gerekmektedir. Vergi Kaçakçılığı suçunun hukuki tanımı da iktisadi tanımına benzerlik göstermektedir. Vergi kaçakçılığı suçunun hukuki tanımı gerçek kişilerin yani bireylerin ya da tüzel kişilerin yasadışı yollar kullanmak suretiyle mükellefi oldukları vergiyi ödemekten kaçınmak için gösterdikleri çaba şeklindedir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus vergi kaçakçılığı suçunun vergi kaçınması ile karıştırılmaması gerekliliğidir. Şöyle ki, vergi kaçınması vergiden yasal yollar kullanmak suretiyle kaçınma eylemini ifade eder. Örneğin, kişinin vergi ödemesi gerektiren bir iş (örneğin bir malın satılması) yerine daha az vergi ödemesi gerektiren ya da hiç vergi ödemesi gerektirmeyen bir iş yapması vergi kaçınması olarak adlandırılır. Buradan hareketle, vergi kaçınması ile vergi kaçakçılığı suçu arasındaki farkın vergi kaçınması eyleminin tamamen yasal yollarla yapılması buna karşın vergi kaçakçılığı suçunun yasadışı yollarla yapılması olarak gösterilebilir.  

Vergi Kaçakçılığı İhbar İkramiyesi

Vergi Kaçakçılığı suçu cezası hakkında birçok soruyla karşılaşıyoruz, bunlardan birisi de vergi kaçakçılığı ihbar ikramiyesi nasıl alınır sorusudur. Öncelikle, vergi kaçırma suçu teşkil eden durumu denetim ve ihbarlar müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunmak suretiyle şikayet edilir. Ancak bu başvuru kanıt niteliğinde olan belgeler ile yapılmalıdır. Yani vergi kaçakçılığı suçu teşkil eden fiilin yer aldığı şirkete ait defter ya da ödeme kayıtları gibi belgeler kanıt teşkil eden belgeler olarak gösterilebilir. Ayrıca vergi kaçakçılığı ihbar ikramiyesi alabilmek için bu talebi suç ihbarını içeren dilekçede belirtmek gerekir. Aksi takdirde, ihbar ikramiyesi almak mümkün olmaz. 

Vergi Kaçakçılığı Nasıl Yapılır 

Vergi kaçakçılığı suçu cezası hakkında birçok soru ile karşı karşıya kalmaktayız. Vergi kaçakçılığı nasıl yapılır sorusu da bu soruların başında gelmektedir. Bu soruya verilecek en net cevap suçun tanımı üzerinden olacaktır. Yani tarh tebliğ tahakkuk tahsil aşamalarını geçip kesinleşmiş olan bir verginin mükellefi tarafından ödenmemesi eylemine vergi kaçakçılığı denir. Bu tanım vergi kaçakçılığı suçunun nasıl işlendiği hususunu açık ve net bir biçimde ortaya koymaktadır. Buna ek olarak, vergi kaçakçılığı suçunun hukuki tanımı ise gerçek kişilerin yani bireylerin ya da tüzel kişilerin yasadışı yollar kullanmak suretiyle mükellefi oldukları vergiyi ödememek üzere gösterdikleri çaba şeklindedir. 

Vergi Kaçakçılığı Nedir Kısaca 

Vergi Kaçakçılığı nedir kısaca nasıl tanımlanır sorusu vergi kaçakçılığı iktisadi tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil aşamalarını geçmiş ve kesinleşmiş olan verginin mükellefi tarafından ödenmemesi olarak tanımlanabilir. Vergi kaçakçılığı nedir kısaca nasıl tanımlanır sorusuna verilecek olan en açık ve net cevap gerçek kişilerin yani bireylerin ya da tüzel kişilerin yasadışı yollarla ödemekle yükümlü oldukları vergiyi ödememek doğrultusunda gösterdikleri çaba şeklinde olacaktır. Fakat, bu noktada dikkat edilmesi gereken husus vergi kaçakçılığı kavramının vergi kaçınması kavramı ile karıştırılmaması gerekliliğidir. Vergi kaçınması tamamen yasal yollarla vergi ödemesi gerektiren bir iş yerine (mesela bir malın satılması) daha az vergi ödemesi gerektiren ya da vergi ödemesi gerektirmeyen bir iş yapılması olarak tanımlanabilir. Buradan hareketle vergi kaçınması ile vergi kaçakçılığı arasındaki farkın vergi kaçırma fiilinin yasal olmayan yollarla, vergi kaçınması eyleminin ise tamamen yasal yollarla yapılıyor olması olarak gösterilebilir.  

Vergi Kaçakçılığı Makale 

Vergi Kaçakçılığı makale ve haberlere konu olmuş bir suç tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun en önemli sebebi olarak vergi kaçakçılığı suçunun devletler açısından en çok sorun teşkil eden suçların başında gelmesi gösterilebilir. 

Vergi Kaçakçılığı PDF 

Bilindiği gibi vergi kaçakçılığı PDF formatında birçok makaleye konu olmuş olan bir suç türüdür. Birçok farklı sitede vergi kaçakçılığı PDF formatında açıklanmıştır. Zaten internetten hemen hemen tüm bilgilere erişme olanağı bulabildiğimiz şu dönemde aksini düşünmek mümkün olmazdı.

1 Mart 2017 Çarşamba

Açık Cezaevine Geçiş Şartları

Genel olarak ceza hukukunun ve yargı kurumlarının en önemli amacı adaleti ve buna pamuk ipliği ile bağlı olan toplumsal huzur ve barışı tesis etmek ve buna ek olarak suçlu oldukları için toplum hayatının dışında tutulan mahkumların topluma tekrar kazandırılması olarak gösterilebilir. İşte mahkumların toplum hayatına yeniden kazandırılması ve topluma adapte edilmesi noktasında birçok ceza hukuku kurumu karşımıza çıkmaktadır. Bunlara denetimli serbestlik, koşullu salıverilme, genel af, açık cezaevi kurumları örnek gösterilebilir. Bu kurumların en çok uygulama alanı bulanlarının başında hiç şüphesiz açık cezaevi gelmektedir. Peki açık cezaevi nedir? Açık cezaevi nedir? Açık cezaevi cezasının belli bir kısmını kapalı bir cezaevinde tamamlamış olan iyi halli mahkumun sosyal hayata yeniden entegre olabilmesi ve topluma yeniden adapte olabilmesi amacıyla yapılmış olan cezaevini ifade eder. Açık cezaevi içinde mahkumlar kendilerine ayrilmis olan atölyelerde çeşitli iş kollarına ait çalışmalar yaparlar. Bununla beraber açık cezaevinin en önemli özelliği ise mahkumların belli bir süre açık cezaevinde zaman geçirdikten sonra aileleri ile görüşebilme imkanı olarak gösterilebilir. Aile ile görüşme belli aralıklarla olmaktadır. Açık cezaevini kısaca tanımladıktan sonra açık cezaevine geçiş şartları hususundan bahsetmek oldukça yerinde olacaktır. Ancak açık cezaevine geçiş şartları tek başına incelenmek için oldukça komplike bir konu olması sebebiyle açık cezaevine geçiş şartları ile ilgili olarak karşımıza en sık çıkan soruları teker teker yanıtlamak oldukça yararlı olacaktır. Bu sorular kısaca açık cezaevi görüş şartları nelerdir açık cezaevi izin ihlali durumunda ne olur açık cezaevinden izinli çıkmak nasıl olur açık cezaevi haftasonu izni nasıl olur açık cezaevinde telefon serbest mi açık cezaevine geçiş şartları nelerdir açık cezaevi telefon hakkı nasıldır açık cezaevi bayram izni nasıl olur şeklindedir. Şimdi bu soruları kısaca yanıtlayalım. 

Açık Cezaevi Görüş Şartları 

Öncelikle, açık cezaevi görüş şartları nelerdir sorusu hiç şüphesiz açık cezaevi hususunda karşımıza en sık çıkan soruların başında gelmektedir. Açık cezaevi görüş şartları nelerdir sorusuna verilecek olan en net cevap öncelikle açık cezaevine geçmiş olan mahkumların aileleriyle olan gorusmelerini açık görüş şeklinde yapıyor olduğu gerçeğidir. Bu noktada açık görüş nedir sorusu akıllara geliyor. Açık görüş ceza infaz kurumu içerisinde yönetmelikle belirlenmiş bir yerde ve zamanda mahkum ve kendisini ziyaret edenler arasında maddi temasa ve etkileşime olanak tanıyan bir görüşme şeklidir.  Açık görüş saatleri ilgili yönetmeliğe göre 09.00-17.00 arasında olup bir saati geçmeyecek şekilde belirlenmiştir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus açık görüş gerçekleştirebilmek için mahkumla ziyaretçi arasında belli bir yakınlık olması gerekmektedir. Buna göre hükümlü ve tutuklular, anne, baba, eş, çocuk ve torunlarıyla ayda bir gün açık görüş yapabilir. Görüş günleri ilgili ceza infaz kurumu tarafından belirlenir. 

Açık Cezaevi İzin İhlali

Açık cezaevi izin ihlali durumunda ne olur sorusu açık cezaevine geçiş şartları hakkında karşımıza oldukça sık çıkan bir başka soru olarak gösterilebilir. Bunun en önemli sebebi açık cezaevinde kalan mahkumların büyük çoğunluğunun izinden geri dönmek istememesi ya da zaten ''açıktayım bir şey olmaz'' düşüncesi olarak gösterilebilir. Buna karşın açık cezaevi izin ihlali yapmak Türk Ceza Kanunu'na göre ayrı bir suç teşkil etmektedir. Buna göre açık cezaevi izin ihlali yapan mahkum öncelikle kapalı cezaevine iade edilir ve buna ek olarak hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenir. Bununla beraber firar sebebiyle hücre cezası disiplin cezası uygulanır ki bu durum mahkumun iyi halli statüsünü de ortadan kaldırır. İlgili mahkumun iyi halli statüsünü tekrar kazanabilmesi için 1 yıl geçmesi gerekmektedir. 

Açık Cezaevinden İzinli Çıkmak

Açık cezaevinden izinli çıkmak nasıl olur sorusu açık cezaevine geçiş şartları hususundan bir başka karşımıza çıkan sorudur. İlgili yönetmeliğe göre açık cezaevine ayrılmış olan bir mahkum 4 yada 1 kez yani yılda 3 kez izin kullanmak suretiyle ailesi ve yakınları ile vakit geçirebilir. Bu noktada akıllara açık cezaevi izin süresi nedir sorusu gelmektedir. Bu soruya verilecek olan en net cevap açık cezaevinde mahkumlar 1 haftaya kadar izin kullanabilirler şeklinde olacaktır. Buradan hareketle, açık cezaevine ayrılmış olan mahkumların senede 3 kere 1 hafta süre ile aileleri ve yakınları ile vakit geçirebilecekleri söylenebilir. Bunun yanında, mahkumların kaldıkları yer ile açık ceza infaz kurumu arasındaki uzakligina bağlı olarak 4 güne kadar yol izni alma olanakları bulunmaktadır.  Bu duruma ek olarak, açık cezaevine ayrılmış olan mahkumlar kimse tarafından dinlenmeksizin telefonla görüşebilir ve ilgilendikleri meslek kolunda çalışabilirler.


Açık Cezaevi Haftasonu İzni 

Açık cezaevi haftasonu izni nasıl olur sorusu açık cezaevine geçiş şartları hakkında karşımıza sık sık çıkan sorulardan bir diğeri olarak gösterilebilir. Daha önce de belirtildiği üzere açık cezaevine ayrılmış olan mahkumların yılda 3 kere bir hafta süre ile aileleri ve yakınları ile kalma imkanları ve buna ek olarak cezaevinin uzak olup olmamasına göre 4 günlük yol izinleri bulunmaktadır. 


Açık Cezaevinde Telefon Serbest Mi

Açık cezaevinde telefon serbest mi sorusu açık cezaevine geçiş şartları hakkında en sık karşılaştığımız sorulardan biridir demek yanlış olmaz. Bu noktada telefondan kastın ne olduğu önem taşımaktadır. İlgili yönetmeliğe göre açık cezaevinde mahkumlar kendilerine tahsis edilmiş olan ücretli telefonu kullanmak suretiyle yakınlarını arayabilirler. Ve bu konuşmaları herhangi bir şekilde dinlenmez. 


Açık Cezaevine Geçiş Şartları 

Açık cezaevine geçiş şartları nelerdir sorusu açık cezaevi hakkında en çok karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Çünkü her mahkumun açık cezaevi imkanından yararlanmasi mümkün değildir. Öncelikle, açık cezaevine geçiş için ilk şart cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, örgütlü suçlar ve terör suçları sebebiyle hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak gerekmektedir. Başka bir deyişle, cinsel dokunulmazlığa karşı bir suç ya da terör suçu olarak adlandırılan suçlardan herhangi bir suç veya örgütlü suçlar içerisinde yer alan herhangi bir suç sebebiyle hapis cezasına mahkum edilmiş olan kimse açık cezaevine geçiş imkanından yararlanamaz. Bu duruma ek olarak, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ya da örgütlü suçlar veya terör suçları sebebiyle hapis cezasına mahkum edilmemiş olan bir mahkum taksirli suçlar için 5 yıl ya da daha az, kasıtlı suçlar için 3 yıl ya da daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilmiş ise cezasını doğrudan açık cezaevinde çeker. Bunlara ek olarak, adlî para cezası hapis cezasına çevrilmiş olan mahkumlar da cezalarının doğrudan açık cezaevinde çekerler. 

Açık Cezaevi Telefon Hakkı 

Açık cezaevi telefon hakkı ne kadardır sorusu açık cezaevi hususunda bize gelen bir başka sorudur. Açık cezaevinin kurallarını düzenleyen ilgili yönetmeliğe göre açık cezaevine ayrılmış olan mahkumlar serbest bir şekilde dilediği kişiyle başkası tarafından dinlenmeksizin konuşabilirler. Mahkumlar gorusmelerini kendilerine tahsis edilmiş olan ücretli telefon vasıtasıyla yapabilirler.

Açık Cezaevi Bayram İzni 

Açık cezaevi bayram izni nasıl olur sorusu açık cezaevi hakkında karşımıza en sık çıkan soruların başında gelmektedir. Açık cezaevinin kurallarını düzenleyen ilgili yönetmeliğe göre Bakanlık tarafından uygun görülen dini ve milli bayramlarda ve özel günlerde açık cezaevine ayrılmış olan mahkumların yakınları ile görüşme imkanı mevcuttur. Bu görüşme açık görüş şeklinde yapılır.